İDLİB VE ŞEHİTLERİMİZ
Yayınlanma :
04.03.2020 11:53
Güncelleme
: 04.03.2020 12:06
Bu konuda yazılacak çok şey olmasına rağmen, insanın aklı duruyor, kelimeler insanın boğazında düğümleniyor. Kötü söz söylememek için yutkunuyorsun. Ama elbette giden geri gelmiyor, söylenen ve söylenecek sözler havada kalıyor. Bu yüzden yanlış üstüne yanlış yapılırken, yüzyıl boyunca bizim kuyumuzu kazan, her daim arkamızdan hançerleyen insanların bulunduğu bölgelerde BOP aşkına savaşmak yüreğimi burkuyor.
Suriyeli sığınmacılar, ülkemizi istila edercesine gelip, hesap bile sorulmadan, kimsiniz diye araştırmadan kucak açan insanları rencide edercesine hareket etmeleri, giderken de “Suriye’ye bizim için mi girdiniz? Kendi çıkarlarınız için girdiniz” deme küstahlığını göstermeleri bile Suriye yanlışının olduğunu bize göstermektedir.
Tarihin tozlu sayfalarında kalan; “10 bin Türk askerinin asit kuyularında gözleri kör edilirken, başlarında nöbetci Arap askerlerinin beklemesi”gerçeklerinin hala unutulmamış olması, Bayır Bucak Türkmenleri olarak bildiğimiz soydaşlarımıza yüzyıllardır kimlik bile verilmemesi gibi suçların işlendiği Suriye ve diğer Arap ülkelerinin içinde bulundukları İsrail ve ABD seviciliği bilinmesine rağmen, bir hata ile girilen İdlib bölgesinden hala çıkılmamış olması bizi son yanlışlara kadar getirdi. Ancak bu saatten sonra İdlib bölgesinden çıkılması yanlış olur. 36 mehmetçiğimizin şehit olduğu bu yerler, artık Vatan Toprağı olmalıdır. Böylece Türkmen kardeşlerimizin de yüreklerine su serpilecektir.
Türkiye iç savaş veya başka bir olumsuz olaylar yüzünden Suriye gibi olsa; bizim kucak açtığımız insanlar dahil kimsenin bize “muhacir” gözüyle bakmayacağını, hatta ve hatta kabul bile etmeyeceklerini bile bile hamaset nutukları arasında, ciğeri beş para etmez insanları kabul etmenin mantığını anlamıyorum.
Yukarıda dile getirdiğimiz bazı gerçekler, Türkiye’nin bilinçli olarak Suriye cehennemine çekildiğimizi göstermektedir. Ama bunu açıkça söylemeyi kimse beceremiyor. Bu yüzden de bataklığın içerisinde ne yapacağını bilmez bir şekilde çırpınıp duruyoruz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: