Kim ne derse desin, siyasetin toplum hayatına getirdiği hiçbir yenilik olmadığı gibi, “Al birini, vur ötekine” misali bütün siyasi partilerin birbirinden farkı olmadığını, ne iktidarın, ne de muhalefetin halka güven vermediğini anketlerden öğreniyoruz.
Ekonomik buhran, TL.nin değer kaybetmesi, Suriyeli, Afganlı mülteciler meselesi, halka sorulmadan açılım, ülkede kürt sorunu yokken ve sadece siyasal ve bir avuç kişinin istemi ile komisyon kurulması gibi ortaya koyabileceğimiz bazı sorunların iktidar partisinden kaynaklanması; buna karşın muhalefet partisi CHP’li belediyelerin yolsuzluk üzerinden görevden alınması gibi olumsuzlar Türk Milleti nezdinde itibar görmüyor. İnandırıcılığı yok ediyor.
Bunun en bariz göstergesi, yapılan anketlerin hepsinde de iktidar kanadının yüzde 30, muhalefet kanadının ise yüzde 33 gibi oranlar ile gösterilmesi. Ulusal basın ve medya organlarının açıklamalarına göre AKP yüzde 30, CHP yüzde 33 oranlarında gözükmektedir. İktidar yanlıları “Halk muhalefet inanmıyor” derken; muhalefet kesimi ise “Bunca soruna rağmen AKP neden bu kadar oy alıyor” diye sormaktadır. Elbette kimse anketlerin nasıl yapıldığını bilemiyor. Bazı anketlerin (bedelini aldıkları) siyasi partilere yaranır manipülasyon yapmalarından kaynaklanabildiği gibi, bazılarının ise, hangi siyasi parti nerede güçlü ise, ona göre anket yapmalarından kaynaklanmaktadır. Mesela; İzmir’de CHP önde çıktığı gibi, Yozgat gibi illerde AKP önde çıkabiliyor.
Durum ne olursa olsun; gerek anketlerin, gerekse mitinglerin halkın nabzını tutmaktan uzak olduğu bir gerçektir. Türk insanı gerçekleri veya yalanları çok kısa sürede unuttuğu için, geleceği değil de yarını yaşamaya alıştırıldığı için ilerisini düşünmeden hareket etmektedir. Bu da, düne “ak” diyenler, yarın “kara” diyerek düşündüğünün tam tersini yapmaktadır.
Hatırlarsınız; geçtiğimiz seçimlerde emekli maaşlarını “iki kat”, memur maaşlarını “ikibuçuk kat” artıracağını belirten Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, devasa kalabalıklara hitap ederken bunu deklare etmesine rağmen, Türk halkı inandırıcı bulmamış ve tekrar Cumhur ittifakına oy vermişti. Yine aynı seçmen kesimi yerel seçimlerde CHP adaylarına oy vermişti. CHP yerel seçimlerin birinci partisi olmuştu. Bunun üzerine Cumhur ittifakı sessiz kaldı. Zaman zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli tarafından yapılan söylemler bir nevi karşılıksız kaldı.
2028 seçimlerine 2.5 yıl kala, CHP meydanlara çıktı ve Ekrem İmamoğlu’nun üzerinden Muhalefet yaparak devasa kalabalıkları yine meydanlara “eylem yapıyoruz” diyerek toplamayı başardı. Cumhur ittifakından henüz sahalara inan olmadığı için tek taraflı meydanların hakimi oldu.
Mitinglerde İmamoğlu’nun yanı sıra, ekonomik buhranları anlatan CHP, yaklaşık 5 aylık bir sürecin ardından mitinglerini sürdürürken, yüzde 34’de karşın yüzde 28.5 dolaylarına düşen iktidar bloğunun oylarını kontrol edemedi. Daha doğrusu yaptığı hızlı çıkışı zaman geçtikçe düşürmeye başladı. Bu durum ana muhalefet partisinin söylemlerine halkın artık kanıksamış, ezberlemiş, yeni söylemler duymak istemesi gerçeklerini gösteriyor.
Seçim zamanında iktidar bloğunun sahaya inmesi ile, AKP-MHP ittifakının kat be kat muhalefet partilerini geçeceğe benziyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’daki hitabet ve konuya hakimlilik Özgün Özel’de olmadığı gibi, söylemleri değiştiremeyen CHP lideri, karşısında konuşan olmayınca başarılı gibi gözükmektedir. Oysa Türk halkı –nedense- bir türlü CHP’ye güvenmiyor, söylemlerini dikkate almıyor. Ülkenin sorunları konusunda iki kelime ile geçiştirilen mitinglerde bütün olaylara rağmen Ekrem İmamoğlu ve avenesinin aklanmaya çalışılması artık insanlara gerçekçi gelmiyor.
Anlayacağınız siyasette güven meselesi kalmamış durumda. Kimsenin kafası karışık değil. Kimse fıtratının ötesinde hareket etmiyor.
Yılmaz Özdil bir konuşmasında “Halk Tv., Tele1 ve Sözcü Tv. İzleyenler, takip edenler muhalefetin yüzde 90’lar la seçimleri alacaklarını zannediyor. Oysa durum farklı” diyerek, bakış açısının değil; düşüncelerin önemli olduğunu belirterek, dikkatli olunmasını istiyor.
Ne diyelim? Kim halkı, kim haksız, Kim güvenli, kim güvensiz” seçimlerde göreceğiz.
Saygılar sunuyorum.
Esen kalınız…
Yorumlar
Kalan Karakter: