KOMPLOLAR ÇÖKERKEN: ÖZÜR DİLEYECEK MİSİNİZ?

Daha önceki yazımızda Pamukkale Üniversitesi’ndeki bazı gelişmelerden bahsetmiştik. Kısaca hatırlatmak gerekirse PAU Edebiyat Fakültesi (eski) Öğretim üyesi Doç. Dr. Özgür Kasım Aydemir Twitter üzerinden bir mesaj yazmış ve “Doktoram sonrasında kadro için 17 ay bekletildikten sonra profesörlüğümde daha uzun süre bekletileceğimi düşünmemiştim” diyerek bir bakıma mobbinge maruz kaldığını ima etmiş ve Pamukkale Üniversitesindeki görevinden “istifa etmediğini” ama ayrıldığını belirtmişti.

Aydemir’in Twitter mesajının altına yorum yazan “rektör adayı” Prof. Dr. Ceyhun Karpuz ise desteklerini bildirmişti. “Destek mesajında” “Makatlarını makamlarına yapışık zanneden zevat gün gelecek yapışık koltuklarıyla çekip gidecekler ama adamlıktan nasipleri olmadığı için kimsenin yüzüne bakamayacaklar” diyerek beddua etmişti.

Özgür Kasım Aydemir de bu yorumun ahlak dışılığına herhangi bir şerh düşmemiş ve mesajını beğenerek teşekkür etmişti. Ayrıca bu gelişmeleri haber yapan denizlihaber.com’a tekzip gönderen Aydemir, burada da kendisine mobbing yapılmadığını vurgulayarak mesajı ile çelişkiye düşmüştü.

Peki, niye bu konuyu tekrar gündeme getirdim?

07. 07. 2020 tarihli bir ilan çıktı. İlan Özgür Kasım Aydemir için yönelik bir kadro ilanı. Evet, yanlış duymadınız. Kendisine mobbing uygulandığı imasıyla görevinden ayrılan ve haberlere konu olan Aydemir için, Karpuz’un da beddua ettiği, Rektör ilan çıkardı.

Evet, mobbing ile suçlanan ve kendisine beddua edilen rektör kadro çıkarmıştı. Biz, kendisine müdürlük dahi teklif edilen Özgür Kasım Aydemir’e rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ niye kadro vermesin? diye sormuştuk. Bu çelişkiyi vurgulamakla haklı olduğumuz ortaya çıktı.

Özgür Kasım Aydemir’e açılan kadroya baktığımızda kendisine mesajından çok daha önce talep edildiği görülüyor. Demek ki kadronun verilemeyişinde bir art niyet yokmuş. Peki niye mobbing imasında bulunarak bir mesaj yazdı?

Bu sorun ayrıca irdelenmelidir.

Şimdi soralım.

Doç. Dr. Özgür Kasım Aydemir, Rektör başta olmak üzere Pamukkale Üniversitesi yönetiminden, Türk bilim dünyasına Pamukkale üniversitesini gayr-i ahlaki suçlamalarla gündeme getirdiği için, özür dileyecek mi?
Türk kamuoyuna karşı mobbing ile suçladığı Prof. Dr. Hüseyin Bağ’danözür dileyecek mi?

Prof. Dr. Ceyhun Karpuz bedduaları için rektörden özür dileyecek mi?

Karpuz’un yazdığı hakarete teşekkür ederek ve beğenerek onaylayan Aydemir bunun için de rektörden özür dileyecek mi?

“Sadece huzurla çalışma isteği ile tahammülü değil seferi tercih ediyorum. 23 yıllık PAÜ bağım bitmiştir...” sözünü Aydemir tutarak “sefere” çıkacak mı?
***
Biz söz konusu yazımızda Aydemir’in önceden başka bir üniversiteden yerinin ayarlandığını ön görmüştük.
O yüzden özür dilemeyerek kuyruğunu dik tutmayı yeğleyebilir.

Herşeye rağmen Pamukkale Üniversitesi’nden ayrılan Aydemir, bu sefer burada kalmaya karar verirse, hakkındaki iddialar hakkında hesap vermesi uygun olabilir.

Bu açıdan önceki yazımızın altına yazılan yorumda ve “gizli mektupta” yazılanlara bakarak Türk Dili ve Edebiyatı bölümündeki asistanlar hakkında kendisinden ders almadığı için bölüm başkanına şikayet eden ve bunun üzerine işinden ayrılmak zorunda kalan (yani mobbinge maruz kalarak ekmeğiyle oynanmış) genç meslektaşının başından geçenler araştırılmalı. Aynı zamanda bölümdeki diğer mobbing iddiaları da ciddiyetle soruşturulmalı.

Bunun yanında FETÖ operasyonuyla görevden el çektirilen rektör döneminde Acıpayam Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü görevindeyken Acıpayam MYO’daki öğretim görevlilerine mobbing yapıldığı yönündeki ciddi iddialar da bir an önce araştırılmalı ve iddialar açıklığa kavuşturulmalıdır.