Yaklaşık bir haftadır burada köşe yazılarım ile sizlere bilgi vermeye çalışıyorum. Aslında kulislerdeki fısıltıları ve gerçekleri yazmak isterdim. Ama kapalı kapılar ardından o kadar çirkin şeyler oluyor ki, bunları kaleme almaktan hicap duyuyorum. O yüzden, siyasetin ortasından yazmayı tercih ediyorum.
Siyasi partilerimizde bazen çok başarılı olan, çalışmaları ve bilgileri ile taktir toplayan ve bir o kadar da şanssız kişiler vardır. Geçmiş siyasi dönemlerimizde de partileri sürükleyen, başarılı ve önemli çalışmalar yapmasına rağmen, milletvekilliği veya partisinin kadrolarından bir yerlere gelemeyen, hatta sürgüne giden çok siyasetçimizin olduğunu biliyorum.
Bu siyasilerimize son seçimlerde katılan birkaç isim var. İyi Parti’de İbrahim Şenel, MHP’de Leman Kalkan, CHP’de Adil Demir ve Ak Parti’de Ekrem Başer isimleri hemen aklıma gelenler. Bu isimlerin seçim çalışmalarına bakınca; bulundukları listelerde asla böyle yerlerde olmamaları gerektiğini düşünüyorum.
Öyle ya, İbrahim Şenel, iş dünyası için önemli bir isim. Üstelik kendisi sosyal demokrat olmasına rağmen, DYP kökenli Rahmetli Fevzi Şenel’in oğlu olması dolayısıyla demokratların oylarını alabilecek kapasitede bir isim. Ancak, İyi Parti bünyesinde delegelikten başlayarak yürütülen proje doğrultusunda demokrat kökenli insanların safdışı edilmesinden dolayı ne yazık ki, daha öncede dile getirdiğim ANAP, DYPkökenli kişilerin yüzde 12 dolaylarındaki oylarından Ak Parti’ye kayan yüzde 5’lik orandan geriye kalan yüzde 7’lik potansiyeli “küskünlük” meselesi yüzünden bir türlü İyi Parti’ye kanalize edilemiyor.
Eski ANAP il başkanı Ali Acar ve eski DYP il başkanlarından Aslan Özsoy tarafından eski demokratların toparlanılmasına yönelik çalışmaları bile demokratların küskünlüklerini kıramadı. Çok az bir kısmı İyi Parti’ye Şenel için kanalize olmasına rağmen, ne yazık ki, bu durum İyi Parti’nin ikinci vekil çıkarmasına yetmeyecek, bıçak sırtında kalacak gibi gözüküyor. Belki, son anda 50+1 sistemindeki oy çokluğu sebebiyle, çok az bir oy ile alınabilir mi göreceğiz?
Leman Kalkan, hemşerim. MHP çizgisinde bugüne kadar eğrilmeden, bükülmeden acılarına katlanarak yol yürüdü. Ne görev verilirse yaptı. Ancak o da şanssız bir siyasetçimiz olmasından dolayı, bir türlü yılların birikimi çalışmalarının karşılığını alamadı. Seçilme şansı olmayan bir yerde bulunuyor, ama küskünlük yerine yoluna devam ediyor. Gerçi, MHP gibi erkek egemenliğinin baskın olduğu bir partide milletvekili listesine girmesi bile başarı sayılır. Lakin o, çok daha iyi yerlere layık birisidir.
CHP’de de müzmin şanssız siyasetçi ise Adil Demir’dir. Kendisini yıllardır siyasi çalışmaların içinde görürüm. Baro başkanlığı sırasında bile, CHP içerisinde siyaset yaparak her zaman var olduğunu, hazır olduğunu belli etmiştir.
Fakat, nedense her seferinde karşısına bir engel çıkıyor.Bu kez olacak derken, Sema Sinkil olayı, yani CHP’nin güçlü olduğu illerde ittifakın diğer partilerinin adaylarına ayrılan adaylık için seçilebilecek konumdan aşağıya düştü. Bunda biraz da Genel Başkan yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın parmağı var gibi gözüküyor. Gerçi son siyasi gelişmeler ve Kılıçdaroğlu’nun mitingi sonrası CHP’nin metamatiksel olarak 4. Milletvekilini çıkarma şansı var ama, bıçak sırtı bir konum karşımıza çıkıyor. Son hafta yapılan çalışmalar bu bıçak sırtı vekilliği CHP’ye taşıyacak mı göreceğiz.
Ak Parti bünyesinde ise Ekrem Başer ismi, yıllardır ön plana çıkıyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Denizlili prensi” gözüyle bakılan, kamuoyuna fısıltı gazetelerinde böyle lanse edilen Ekrem Başer, Merkezefendi ilçe başkanlığından itibaren derinden çalışma yapıyordu. İş Dünyası dahil olmak üzere bütün siyasi kulislerde ismi hep konuşulan Ekrem Başer’in seçilemeyecek sıralamada olması dikkat çekicidir.
Ak Parti geçmişte her ne kadar ilimizden 5 ve 4 milletvekili çıkarsa da, bu kez bu durum yoktur. Metal yorgunu milletvekillerinin yaptıkları siyasi çalışmalarda topladıkları kalabalıklar resimlerde görülmektedir. Üstelik yetkili bazı kişiler tarafından “Metal yorgunluğu var. Eski vekiller aday olmayacak” denilmesine rağmen, listenin başına Gurup başkan vekilliğinden azledilen Cahit Özkan’ın getirilmesi ile Ak Parti’de yüzler asıldı.
Her ne kadar biat kültürü ile tabanda ses çıkmıyorsa da, konuşulanlar böyle değildir. Küskünlerin oylarının ittifak ortağı MHP’ye kayacağı konuşuluyor. Böyle bir oy kaybı Ak Parti’nin vekil çıkarma şansını düşüreceği gibi, Denizli’de vekil çıkaramayacağı konuşulan MHP’ye de vekil çıkarma katkısı olmayacaktır.
Az kaldı. Bakalım Mevlam neyler. Nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. Hep birlikte göreceğiz.
Saygılar sunuyorum.
Esen kalın..