BİZİM mahallede birkaç tane sokak köpeği var. Mahallede ki bir bayan tarafından günlük olarak besleniyorlar. Kasaplardan topladığı kemikleri, bazı sokak hayvanlarına duyarlı insanların verdikleri köpek mamaları ve yemek artıklarını bulamaç yaparak köpekleri beslemektedir.
Sokak köpekleri kendilerini besleyen kadına öylesine alışmışlar ki, O’nun geliş saatini özlemle, hasretle beklemekte ve gelişi ile birlikte adeta bayram etmektedirler. Yiyeceklerini yerken bile birbirleri ile hırlaşmaya başlıyorlar. Kediler bile yiyecek yerlerken köpeklerin tepelerine çıkıyor. Adeta şımarıyorlar.
Hele bir tane köpek var. Saban ezanlarında, Müezzin ile birlikte adeta “uluyarak” ezan okuyor. Ön ayaklarını uzatıyor, başına bacaklarının arasına alarak ezan biteni kadar uluyor. Uluması o kadar hassas ve o kadar ahenkli ki karşıdan görenler köpeğin ibadet ittiğini sanırlar.
Kısacası, bizim mahalleli köpeklerine sahip çıkıyor. Onları besliyor, kış aylarında üşümemeleri için apartmanların giriş kapısı yanında yer bile veriyorlar. Onlar da minnetlerini, adeta apartmanları koruyarak gösteriyorlar.
Ancak; Denizli büyükşehir belediyesi tarafından kısırlaştırılan ve sokağa salıverilen bu hayvanlar, her zaman böyle uysal, böylesine tatlı olmuyorlar. Hayvanların fıtratında olan “bölge” meselesi bizim mahallemizde de var.
Mahallemizin köpekleri bir başka mahalleden gelmiş olan köpeklere karşı pek de sevimli olmuyorlar. Sürü yeni gelen köpeklere dalaşarak, hem onları mahalleden kovuyorlar, hem de kavgaları ile mahallenin çocuklarını, bayanlarını korkutuyorlar.
Ayrıca, geceleyin evlerde uyumak mümkün değil. Gece karanlığında gelen geçen araçlara saldıran, havlayan köpekler, sabahlara kadar uluyarak, havlayarak insanları çileden çıkarıyorlar.
Bu köpeklere yardımcı olan insanlar bile, geceleyin onların seslerinden uyumadıklarını belirtiyor ve şikayetçi oluyorlar. Hele birde, evde çocuklar varsa; korku ile uyanmaları ve saatlerce ağlamalarını ise siz düşünün. Bu yüzden Belediye ekipleri kısırlaştırıp sokağa saldığı bu hayvanları barınaklara çekmek zorundadır.
Değerli Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları; sizin göreviniz Denizli halkına huzur ve rahat içinde yaşamayı temin etmek ise; bu soruna da bir çözüm bulunuz.
Kısırlaştırarak sokaklara saldığınız bu kedi ve köpekleri sokaklardan çekiniz. Eğer buna bir çözüm bulunmazsa, yakın bir gelecekte bu hayvanlar mahalle sakinlerinin gazabına uğrayabilirler. Burada bir sözüm de hayvanseverlere olacak.
Sizler, elbette hayvanları seven ve onlar için bir şeyler yapmaya çalışan insanlarsınız. Ama son zamanlarda sokak köpekleri için sizin de hiçbir şey yapmadığınızı görüyorum. Bahsettiğim konuda belediye duyarsız kalır. İnsanlar geceleri rahat uyumak için köpeklere savaş açarlarsa, sakın “bizi uyarmadınız” demeyin!!
Artık sizde, sadece olumsuz durumlarda ortaya çıkacağınıza, biraz da çözüm ortağı olunuz. Sokaklarda gezen, insanları rahatsız eden, araçları ile yaldan geçerken köpeklerin saldırısına uğrayan insanları hiç olmazsa köpekler kadar düşününüz.
Yazık, evde köpeklerin havlamaları ile kabus görürcesine irkilerek uyanan çocuklara…
Yazık, onları uyutmak için çaba harcayan fedakar annelere…
Yazık, hoşgörülü davranan insanlara….