Türk Kültürü araştırmacısı Prof. Dr. Mehmet Kaplan (1915 – 1986) "Her Türk şehrinde, hatta kasaba ve köyünde bir veya birkaç veli yatmaktadır. Onlar ilk Hristiyan devletinin beşiği olan Türkiye'de İslâmiyet'i yerleştirmişlerdir.
Bu manevi kuvvet temsilcilerine halk büyük bir saygı duymaktadır. Onlara ait pek çok menkıbe ve keramet anlatılmaktadır. Toprağı bu nevi insanlar ve onların menkıbeleri kutsallaştırmıştır. Bundan dolayı onların tarihi ve manevi fonksiyonlarını anlayan aydın, halk gibi değilse bile kendine göre onlara değer vermelidir.
Batı medeniyeti, eski Türk velilerinin kerametlerinden çok daha akıl almaz, saçma hikâyelerden ibaret olan eski Yunan mitolojisine dayanmaktadır. 20. yüzyılın akılcı ve maddeci görüşüyle, Türkiye'yi asırlardan beri kutsallık duygusuyla yaşatan ve koruyan velileri inkâr ve ihmal edersek, pek büyük bir şeyi kaybetmiş oluruz." demektedir.
Mehmet Kaplan Hoca’nın söylediği gibi Denizli’nin her köy, kasaba ve özellikle dağların zirvelerinde bir eren, evliya ve şehit mezarı bulunmaktadır. Bu mezarların büyük çoğunluğu Anadolu’nun fethi sırasında şehit olmuş alperen ve gazidervişlerin mezarlarıdır. Bundan dolayı Şair Mithat Cemal Kuntay vatanı şöyle tarif etmiştir:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Yani uğrunda ölerek Anadolu topraklarını bize vatan yapan bu serdengeçtiler, vatanın mukaddes sinesinde Honaz Dağı’nın başında Çoban Dede, Baba Dağ’ın başında Eren Baba, Çökelez Dağı’nın başında Ellez Dede, Elma Dağı’nın başında Işık Süleyman Dede, Sandıraz Dağı’nın başında Çiçek Baba ve Boz Dağ’ın zirvesinde Eren Baba ve Anadolu’nun her yerinde, dağların zirvelerinde hala bu mukaddes vatanı beklemeye devam etmektedirler.
Mehmet Kaplan Hoca’nın dediği gibi Anadolu halkı bu Türkmen beyleri ve inanç önderleri ve serdengeçtileri eren bilmiş, evliya demiş, yüzyıllardır hiç aksatmadan yılın muayyen günlerinde; at ve eşek sırtında, günümüzde traktörlerle ziyaret ederek onlar hakkında menkıbeler söylemişler, onlara kurbanlar adamışlar; onların yanında Gök Tanrı’ya ve Allah’a dua etmişler; onların bu ülkeye yaptıkları hizmetlerin minnetini ödemişler. Biz de birkaç yıldır bu eren, evliya ve serdengeçtilerimizi bu sayfadan sizleri anlatarak geleneğini sürdürmeye çalışıyoruz.
İşte bu serdengeçtilerden birisi de aziz vatanın sinesinde; yöre halkının diktiği Türk Bayrağı’nın gölgesinde; 2160 metre yükseklikte, Tavas-Boz Dağ’ın zirvesinde; vatana yaptığı hizmetlerin gönül rahatlığı içerisinde ebedi istiratgâhında yatmaktadır.
Yöre halkı, özellikle Acıpayan-Ören köyü halkı her yılın ağustos ayında Eren Dede’ye çıkarak ziyaret etmekte, onun etrafında adak kurban etmekte ve dua etmektedir. Eren Dede’de dua eden bütün insanların dualarının kabul olması dileklerimle arazi aracıyla bizi Eren Dede’ye götüren Hüseyin Kusanç’ı teşekkür ediyor, selamlarımızı gönderiyoruz.