Horasan Ereni, Hacı Bektaş Veli Dervişi Sarı İsmail Sultan'ı ziyarete gelen "Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Cemevi Şubesi" Başkanı ve üyelerine Sarı İsmail Sultan hakkında bilgi verdik.
-------------------------------------------------------------------------
Sarı İsmail Sultan Türbesi; Tavas – Tekkeköy’de, kendi adı ile müsemma Sarı İsmail Sultan kabristanlığının içindedir. 1250 ve 1350 yılları arasında yaşadığını tahmin edebiliyoruz. Babası, Baba İlyas-ı Horasanî’nin halifelerinden Aybek Baba, eşinin adı Gülizar Hatun’dur. En az bir erkek çocukları dünyaya gelmiş olduğu sanılmaktadır.
Sarı İsmail Sultan Denizli’nin, özellikle Anadolu’nun güneybatı bölgesinin Türkleşme sürecinde önemli hizmetleri olan gazi-dervişlerden ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin yakın halifelerinden biridir. Hacı Bektâş-ı Velî, dergâhında yetiştirdiği bütün halifelerini sağlığında Anadolu’da bir yerlere vazifeli göndermiştir. Hakk’a yürüyünceye kadar sadece Sarı İsmail Sultanı yanında tutmuştur. Sarı İsmail Sultan’ın, Hacı Bektâş-ı Velî ile yakın akraba olması muhtemeldir. Tavas’a 1275 ve 1280’li yılları arasında gelmiş olması muhtemeldir.
Sarı İsmail Sultan, bir Horasan Ereni’dir. Horasan Erenleri, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasının öncü kuvvetleridir. Onlar, Türk ordularıyla birlikte ve hatta ordulardan evvel fütuhata çıkmış, manevi yönden karşı tarafı daha evvel fethetmişlerdir. Kurdukları tekke ve zaviyelerle orduların sınır karakolu, tacirlerin ikmal merkezi, Türkmen iskânın köy adları olmuşlardır. Anadolu’nun maddi fatihleri Tuğrul Bey, Çağrı Bey, Alpaslan’dır. Ama manevî fatihleri de Hacı Bektâş-ı Velî, Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Ahî Evren ve Sarı İsmail Sultan gibi Horasan Erenleridir.
Sarı İsmail Sultan Tavas’a geldiğinde Tavas, hala daha Bizans Devleti’nin elindedir. Çünkü Sarı İsmail Sultan önce kilise papazını, sonra Tavas Beyi Zıpaun’u ve Tavas Kalesi halkını Müslüman etmiştir. Yani Sarı İsmail Sultan, Türk orduları Tavas’ı fethetmeden önce, Tavas’ın yerli halkının gönüllerini fethetmiştir. Daha sonra Türk ordusunun Tavas ve çevresini hâkim olması kolaylaşmıştır.
İsmail Sultan Tavas ovasında gezerken bir çiftçiye rastladı. İki öküz vardı, çift sürmedeydi. Öküzün birisi: “Sarı İsmail Padişah!” dedi. Sarı İsmail, öküzün yanına geldi: “Nedir halin?” diye sordu. Öküz: “Kocadım, gücüm kuvvetim kalmadı, beni boğazlamaya götürecekler, er-hak aşkına kurtar beni.” dedi. Sarı İsmail, o öküzü sahibinden satın aldı, azat etti. Bu yüzden Tavas Kazası’nda Sarı İsmail Sultan’ın adı ‘Öküzsöyleten’ kaldı.