Anadolu inançlarında Hızır, Allah tarafından sonsuz hayat verilmiş, karalarda darda ve zorda kalanlara yardım eden aziz kişidir ve genellikle de bir peygamber olarak kabul edilmektedir. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in ismine saygı ifadesi olarak çocuklarımıza “Muhammed” yerine “Mehmet” ismi kullanıldığı gibi Anadolu Alevîliğinde de “Hızır” Peygamber adı da çocuklara saygı ifadesi “Hıdır” olarak verilmektedir. Ama Alevî-Bektâşî kültüründe Hızır Peygamber “Bozatlı Hızır” olarak vasıflandırılmaktadır.
Yine Allah tarafından sonsuz hayat verilen İlyas Peygamber de denizlerde darda ve zorda kalanlara yardım eden aziz kişidir. Yine Anadolu kültüründe “İlyas” Peygamber adı da çocuklara saygı ifadesi “Ellez” olarak verilmektedir.
İşte Anadolu inançlarında Hızır Peygamber ile İlyas Peygamber’in insanlara yaptıkları ve yapacakları yardımları konuşmak için her yılın 6 Mayıs günü bir araya geldiklerine inanılmaktadır ve Anadolu’da 6 Mayıs Günü her yıl “Hıdır-Ellez” (Hızır-İlyas) Bayramı olarak kutlanmaktadır.
Eski yıllarda bütün Anadolu’da olduğu gibi Denizli’de de Hıdırellez kutlamaları her yerleşim merkezinin kutsal mekanları olan türbeler etrafında yapılmakta idi ama kültürel yabancılaşma sonucu günümüzde Çal-Çakırlar köyü Dümülcü Sultan ve Gayp Erenler Türbeleri etrafında, Çal-Akkent kasabası Donsuz Ahmet Türbesi etrafında, Honaz-Dereçiftlik köyü Ardıçlı Baba Türbesi etrafında, Babadağ-Kıranyeri köyü Okçu Halil Baba Türbesi etrafında ve Babadağ-İncirlipınar köyü Hıdırellez Dede Türbesi gibi daha sınırlı köylerde kutlanmaktadır.
İşte Hıdırellez Dede Türbesi; Babadağ ilçesi, İncirlipınar köyü, Hıdırellez Tepesi’nde bulunmaktadır. Hıdırellez Dede’nin kim olduğu, ne zaman yaşadığı ve nereden geldiği hakkında kaynaklara yansımış bir bilgi yoktur. Fakat Denizli’nin fethi sırasında, Kıranyeri köyü etrafında yapılan savaşlarda, Okçu Halil Baba gibi şehit olan Selçuklu askerlerinden birisi olma ihtimali yüksektir.
İncirlipınar köyünde de Hıdırellez günü kutlamaları, köye ilk yerleşen atalarından beri, her yılın mayıs ayında; kim olduğu, nereden geldiği ve ne zaman yaşadığı bilinmeyen ama Allah dostu veli bir kulu olduğuna inanılan Hıdırellez Dede Türbesi etrafında yapılmaktadır. İhtimaldir ki Allah dostu veli kişinin adı bilinmediğinden, her yıl Hıdırellez günü kutlamaları türbenin yanında yapıldığı için de türbeyi tarif edebilmek için türbede yatan Allah dostuna "Hıdırellez Dede" olarak adlandırmışlardır.
Yine köydeki rivayete göre Hıdırellez Dede, Kıranyeri köyündeki Okçu Halil Baba, Demirli köyündeki Değnekli Baba, Hisar köyündeki Mecnun Dede, Babadağ’ın zirvesindeki Eren Baba, Sarayköy-Tekke köyündeki Sultan Sarı Baba ve Sarayköy-Tırkaz köyündeki Çiçek Baba ile yedi kardeş olarak buralara geldiklerine inanılmaktadır. Haftanın bazı günlerinde, özellikle perşembe gününü cuma gününe bağlayan geceleri nur vasıtası ile birbirleri ile haberleştiklerine, hatta birbirlerine ziyaret ettiklerine de inanılmaktadır.
Türbe; 5 x 5 metre ölçülerinde, kare biçimli, ahşap kırma çatılı, Marsilya kiremidi örtülü, tek odalı, taş yapılı, sergili, basit bir yapı niteliğindedir. Mimari ve teknik her hangi bir özelliği bulunmayan yapının içinde kuzey-güney doğrultusunda, 120 x 240 santimetre ölçülerinde bir sanduka bulunmaktadır.
Bu vesile ile 13-15 şubat tarihleri arasında Hızır orucu tutan bütün canların tuttukları oruç ve etikleri hayırların Hak katında kabul olmasını temenni ediyorum, sağlık ve esenlikler diliyorum.